İçeriğe geç

Beni ketenpereye getirmek ne demek ?

Beni Ketenpereye Getirmek Ne Demek?

Ketenpere, kelime olarak kulağa oldukça basit bir şey gibi geliyor, değil mi? Ama birinin seni ketenpereye getirmesi, yani “aldatması”, o kadar da basit bir iş değil. İzmir’de, arkadaş ortamında her konuda espri yapmayı seven biri olarak, “Beni ketenpereye getirmek ne demek?” sorusu benim için bazen gerçek anlamda bir komedi kaynağı oluyor. Ama ne yazık ki, bu sorunun cevabı, çoğu zaman kafamızda karışıklık yaratabiliyor. O yüzden gelin, biraz bu “ketenpereye gelme” işini mizahi bir şekilde çözmeye çalışalım!

Ketenpere Gelmek: Misket Oynamak Gibi Bir Şey

Beni ketenpereye getirmek, aslında “kandırılmak” ya da “dalga geçilmek” demek. Ama mesele şu ki, bu “dalga geçilmek” sadece klasik aldatma türünde bir şey değil. Çünkü “ketenpereye gelmek”, daha çok bir tür zekâ ve strateji savaşı. Hani bazen “Futbol izlerken hep yedekte kalıyorum” dediğimde, hemen “Ahh, seni ketenpereye getirdim!” diyen arkadaşım var ya… İşte o! O kadar zekice bir hamle yaptı ki, ben gözlerimle fark etmedim, hep sahada oynayan o. Ama nasıl?

Örneğin, geçenlerde kafede arkadaşlarla sohbet ediyorum. Konu dönüp dolaşıp eski arkadaşlardan birine geliyor. Herkesin aynı anda “Onu işte ketenpereye getiren adam” dediği bir kişi var. Neyse, o kadar çok ketenpere gelme olayına şahit oldum ki, bir süre sonra ketenpereye gelmemenin nasıl bir beceri olduğunu düşündüm. İç sesimle kendime sordum: “Ya, aslında ketenpereye gelmemek de bir tür yetenek olabilir mi? Yoksa ben hiç farkında olmadan bir ‘ketenpereye gelme ustası’ mıyım?”

Ketenpere: Günlük Hayatta Bambaşka Bir Şey

Beni ketenpereye getirmek, hayatın içinde farklı senaryolarla karşımıza çıkabiliyor. Mesela geçen hafta, yeni aldığım telefonla biraz hava atmaya karar verdim. Biri gelip, “Telefonu inceleyebilir miyim?” dedi. Tabi ben de “Tabii, bak bakalım!” dedim. Sonra adam, telefonu eline aldı, ekranını sildi, biraz gezindi… “Biraz da şuradan bakayım” derken telefonun ekranını parmağıyla siliyor. O an içimden “Beni ketenpereye mi getiriyorsun?” dedim ama yapmadım. Benimkisi daha sonra oldu zaten: “Oğlum, gerçekten telefonun batarya ömrünü kaybettim mi?”

İçimden geçiriyorum: “Yok ya, bataryam kesin daha iyi. Ama telefon hala sıcak. Ne yaptı ki bu adam?”

Ama her şeyin sonu iyi bitti tabii, ama ketenpere gelmek demek, bazen çok ince bir çizgide yürümek demek. Kimi zaman fiziksel değil, zihinsel bir oyun. Bu yüzden “ketenpereye gelmek” aslında sadece bir kelime değil, bir yaşam tarzı! Ya da hayatın “oyun” kısmı.

Ketenpere ve İlişkiler: İki Aşık Arasında Oyun

Hadi, bir de ilişkiler kısmına bakalım. Beni ketenpereye getiren kişi, en çok da sevdiklerim oluyor tabii. Bir ilişkide gerçekten ketenpereye gelmek çok kolay. Mesela, bir akşam sevgilimle konuşuyorum. Ne zaman bir şey söylesem, o benden önce cevap veriyor. “Beni ketenpereye getiriyorsun!” diyorum. Ama aslında ben de sürekli o esprilere düşüyorum, ya da küçük planları görmüyorum. İçimden bir ses geliyor: “Neden hep bir adım gerideyim?”

İlişkilerde ketenpereye gelmek, bazen biraz daha duygusal bir oyun. Sevdiğiniz biri, bazen sizi “anlamazlıktan” gelir. Beni ketenpereye getiren kişi, o anda bir şey söylemeyecekmiş gibi davranırken, ben hemen gaza gelip, “Aa, sana da inanıyorum” dediğimde kendimi sorguluyorum. “Hadi ya, buna gerçekten inandım mı?”

Arkadaşlar Arasında Ketenpere Oyunu

Ama bence gerçek ketenpere, arkadaşlar arasında yapılır. Yani, o kadar komik oluyor ki! Ketenpereye gelmek, aslında bir arkadaşla ilişkiyi test etmek gibi bir şey. Arkadaşım, her zamanki gibi bana “Yine koca bir çay içmişsin, sen var ya!” diyor. Hemen cevap veriyorum: “Evet, o kadar çok içtim ki, şimdi senin içindeki gülüşü göremiyorum!” Sonra o da: “Tamam, o zaman seni ketenpereye getireyim, bak ne olacak!” demiyor mu? Ama o esnada ben de şunu düşünüyorum: “Gerçekten ketenpereye geldim mi?”

İşte böyle anlar oluyor, küçük diyaloglar ve komik anekdotlarla hayat ketenpereye gelme noktasına gelir. Ama bu çok da kötü bir şey değil, bence eğlenceli bir tarafı var. Ketenpereye gelmek, bazen sadece başkalarının şüpheci bakış açılarıyla dalga geçmek gibi bir şey.

Ketenpere Gelme Sanatı

Sonuç olarak, beni ketenpereye getirmek, sadece “aldatılmak” değil, her an biraz şaşkınlık, biraz da gülüşle karışmış bir durum. Belki de hayat, bazen sizi gerçekten ketenpereye getiren oyunlarla doludur. Arkadaşlarınızla, ilişkinizde ya da sıradan bir günde… Ama unutmayın, en sonunda hep eğlenceli olan, bu ketenpereye gelmelerin ardında bulduğumuz o gülümsemedir. Her ne kadar bu yazının sonunda da “Beni ketenpereye getiren ben miyim, yoksa gerçekten bu kadar zekice bir hamle yapılabilir mi?” diye içimde bir soru kalsa da, aslında bu sadece günlük hayatın tatlı bir parçası!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet girişsplash