İçeriğe geç

Miyop ne demek ?

Miyop Ne Demek? İktidarın Görme Bozukluğu Üzerine Bir Siyaset Bilimi Okuması

Güç İlişkilerinin Görme Kusuru: Miyop Bir Toplumun Portresi

Bir siyaset bilimci olarak dünyaya bakmak, yalnızca olayları gözlemlemek değil; aynı zamanda kimlerin baktığını, kimlerin baktığını sandığını ve kimlerin göremediğini anlamak demektir. Miyop — yani uzağı net görememe durumu — yalnızca tıbbi bir teşhis değil, aynı zamanda çağdaş siyasal düzenin metaforik bir özeti hâline gelmiştir.

Bugünün toplumlarında hem iktidar sahipleri hem de vatandaşlar, “yakın olanı” — yani gündelik çıkarı, kısa vadeli başarıyı, kişisel menfaati — net bir şekilde görür. Ancak “uzak olanı” — yani adaleti, eşitliği, sürdürülebilir demokrasiyi — bulanık görürler. Bu yazı, miyopluk kavramını bir göz kusuru olmaktan çıkarıp, siyaset biliminin eleştirel sözlüğüne dahil etmeyi amaçlıyor.

İktidarın Miyopluğu: Kısa Vadeli Kazançların Uzun Vadeli Bedeli

İktidarlar genellikle “miyop” davranır. Çünkü iktidar, doğası gereği “şimdi”ye bağımlıdır. Seçim döngüleri, medya baskısı ve kamuoyu nabzı, politik liderleri kısa vadeli kararlar almaya iter.

Miyop iktidar, uzun vadeli yapısal reformlar yerine popülist çözümler üretir; sistematik eşitsizlikleri görmezden gelir. Uzağı net göremeyen bu siyasal görme biçimi, halkın gerçek ihtiyaçlarını bulanıklaştırır. Peki, soralım: Bir toplum, liderlerinin görüş alanı daraldığında ne kadar ileri gidebilir?

Bir siyaset bilimci için bu sorunun yanıtı açıktır: Toplumlar, kendi kolektif göz sağlığı kadar ileri gidebilir. İktidar miyopluğu, vizyon eksikliğini meşrulaştırır; vatandaşların “bugün için memnun, yarın için kör” olmasına neden olur.

Kurumların Miyoplaşması: Bürokratik Görüş Bozukluğu

Kurumlar da tıpkı insanlar gibi görme yetisini kaybedebilir. Demokrasi kurumları, zamanla kendi çıkar döngülerine hapsolduğunda, sistemin geleceğini göremez hâle gelir.

Bir devletin adalet mekanizması, “bugünkü dosyayı kapatmak” için uzun vadeli adalet ilkelerini ihmal ettiğinde; bir eğitim kurumu, “bu yılki başarı oranlarını artırmak” uğruna düşünmeyi değil ezberi teşvik ettiğinde; bir medya kurumu, “bugünün tıklanma oranları” uğruna kamu yararını unuttuğunda… işte orada kurumsal miyopluk başlar.

Kurumsal miyopluk, toplumun vizyonunu bulanıklaştıran en kalıcı tehditlerden biridir. Görme kusuru kişisel değil, sistematiktir.

Toplumsal Miyopluk: Vatandaşın Kısa Görüşlü Konforu

Miyopluk yalnızca yukarıdakilerin değil, aşağıdakilerin de hastalığıdır. Vatandaşlar da çoğu zaman kendi gözlüklerini takmayı reddeder. Sosyal medya akışında görünen küçük öfke dalgaları, gerçek politik dönüşümün yerini alır.

Bugün insanlar adalet, hak ve özgürlük gibi kavramları “uzakta” gördüğü için, onlara ulaşmak için çaba göstermez. Oysa siyaset biliminin temel gerçeği şudur: Bir toplum, ne kadar uzağı görüyorsa o kadar özgürdür.

Erkeklerin Stratejik Görüşü, Kadınların Sosyal Görüşü

Toplumsal cinsiyet perspektifinden bakıldığında, “miyop siyaset” cinsiyetlendirilmiş bir olgudur. Erkek egemen siyaset, stratejiye ve güce odaklanırken, uzun vadeli toplumsal sonuçları görmezden gelir.

Kadınların siyasal katılım biçimleri ise çoğunlukla “demokratik etkileşim” merkezlidir. Kadınlar, ilişkisel bir bakışla “yakın çevreyi” görür, ama aynı zamanda “toplumsal dokunun bütünü”nü de hisseder.

Bu iki bakış açısının sentezi, siyaset biliminin görsel metaforunu tamamlar: Erkek aklın stratejik uzak görüşü ile kadın bilincin toplumsal yakınlığı birleştiğinde, demokrasi odaklı bir vizyon doğar.

Miyopluk ve İdeoloji: Görmenin Politikası

Her ideoloji bir bakış biçimidir. Liberalizm bireyin gözünü parlatır ama kolektif alanı karartır; sosyalizm uzak hedefleri netleştirir ama bazen yakın sorunları bulanıklaştırır; muhafazakârlık geçmişi net görür ama geleceğe gözlerini kısar.

İdeolojilerin her biri kendi optik kusurunu taşır. Bu nedenle siyasal analiz, ideolojilerin “lens”ini doğru ayarlamayı gerektirir. Miyop ideoloji, vizyonunu yakın çıkarlarla sınırlayan, değişime direnen bir zihinsel yapıdır.

Vatandaşlığa Dair Son Bir Soru

Siyaset biliminin temel amacı, bireyi yalnızca “gözlemleyen” değil, “gören” bir özneye dönüştürmektir. O hâlde şu soruyu sormak gerekir: Bizler gerçekten görüyor muyuz, yoksa yalnızca bakıyor muyuz?

Bir toplumun miyopluğu, yalnızca optik bir bulanıklık değil; ahlaki, ideolojik ve politik bir görme bozukluğudur. Bu yüzden “miyop ne demek?” sorusu, yalnızca bir kelimenin değil, bir çağın teşhisidir.

Sonuç: Gözlük Takmak Yetmez, Perspektif Değiştirmek Gerekir

Miyopluk, hem bireyin hem toplumun görme alanını kısıtlayan bir durumdur. Ancak siyaset, bu kusuru fark edenlerin eylemiyle düzelebilir. Gerçek vizyon, sadece gözlükle değil, farkındalıkla gelir.

Miyop olmak, yalnızca uzağı görememek değildir; bazen görmek istememektir.

O hâlde, çağın siyasal miyopluğuna karşı tek reçete şudur: Görmeyi öğrenmek, eleştirel düşünmek ve uzak olanı yeniden netleştirmek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
prop money